top of page

Koroner arter hastalığı dünyada en fazla ölüm sebebleri arasındadır. Dolayısı ile bu hastalığın tedavisi ve bu hastalıktan  korunma dünya için ciddi bir sorundur.

Koroner arterler kalbin kendisini besleyen damarlardır.  Bu damarlar aort damarından sağ ve sol ana koroner olmak üzere ayrı ayrı yerlerden çıkar. Sol ana koroner ise  hemen LAD ve Cx diye kısaltmalarını kullandığımız iki damara ayrılır. İşte bu üç damar yani LAD, Cx ve sağ koroner arter (RCA) kalbin üç ana damarıdır. Bu darmarların da daha küçük yan dalları mevcuttur. Bazen bu yan dallar üç ana damar kadar gelişmiş ve önem kazanmış olabilir.

Koroner arter hastalığı işte bu damarların hastalığıdır. Bu damarların iç yüzünde gelişen plaklar zamanla bu damarlardaki kan akımının azalmasına ve o damarın beslediği kalp kası bölgesine daha az kan gitmesine sebep olur. Böylelikle hastalığın ilk aşamalarında egzersiz esnasında, hastalık ilerledikce istirahat halinde de hastalıklı damarın suladığı alana yeterli kan gelmemesi üzerine, bu alandaki hücrelerde bazı değişiklikler oluşur. Hasta bunu göğüste sıkışma, kola ve çeneye doğru yayılan göğüs ağrısı şeklinde hisseder.  Hücrelerin ölmesi ise kalp krizi ile sonuçlanır.

Koroner arter hastalığının genetik ve çevresel nedenleri mevcuttur. Bunlar  arasında çevresel faktörler olarak  sigara, kötü yaşam koşulları önemli olanlarıdır. Sigara engellenebilen bir faktör olduğu için kalp hastalıklarından korunmada en önemli paya sahiptir.

Hastalığın tanısının konması en önemli yol gösterici hastanın şikayetidir. Koroner angiografi ise tanıyı kesinleştiren yöntemdir. Eğer hastanın şikayetleri çok tipik değilse efor testi ile değerlendirme yaplarak koroner angiografinin gerekli olup olmadığına karar verilir.

Tedavi ise tüm tetkikler doğrultusunda  medikal, girişimsel veya cerrahi olarak yapılmaktadır.

Ancak bu tedavilerin hiçbiri hastalığı ortadan kaldırmadığı için en önemli husus hastalıktan korunmadır.

bottom of page